Türk Tekstilinin Dünyadaki Yeri
Tekstil Sektörünün Yapısı
Türk tekstil sektörü teknoloji düzeyi,ekonomik etkinliği ve sosyal etkileşimi itibariyle ülkenin önde gelen sosyoekonomik faaliyet alanlarından biri. Sektörün bu konumunu önümüzdeki yirmi yıl boyunca koruması, hatta geliştirmesi bekleniyor. Tekstil sektörümüzün ürün kalitesi ve üretim teknolojisi çağdaş dünya standartlarında. Üretimin yaklaşık yüzde 75’i on yaşından daha genç makine ve teçhizatla gerçekleştiriliyor.
Tekstil sektörü ülkede yaratılan katma değerin 1/10’undan, ülke ihracatının 1/3’ünden fazlasını gerçekleştiriyor. Tekstil ve hazır giyim sektörünün imalat sanayi içindeki katma değer payı ise 1/6.
Diğer taraftan, tekstil sanayi teknoloji ve girdiler açısından önemli ölçüde diğer sektörlere bağımlı. Sektörün önemli girdilerinden olan pamuk üretimi tarım sektörünün; sentetik hammaddelerin ve tekstil terbiyesinde kullanılan boyar maddeler ve kimyasalların üretimi kimya sanayinin faaliyet alanına giriyor.
Bugün Türkiye’de 40,000 firmanın tekstil ve konfeksiyon sektöründe faaliyette bulunduğu tahmin ediliyor. Bu işletmelerin yüzde 90’ından fazlasını KOBİ’ler oluşturuyor ve bu firmalar fason üretimde bulunuyorlar. Konfeksiyon sektöründeki işletmelerin tamamına yakınını KOBİ’ler oluştururken tekstil sektörü ağırlıklı olarak büyük ölçekli firmaların elinde bulunuyor. Faaliyette bulunan 40,000 firmanın yüzde 25’i aktif ihracatçı ve sektör, genel ihracatımızın yüzde 37’sini oluşturuyor.
Türkiye’deki iplik makinelerinin bölgeler itibariyle dağılımına bakıldığında makinelerin GAP ve Marmara bölgelerine yoğunlaştığı görülüyor. GAP Bölgesi, gerek ring gerek open-end iplikte en fazla kapasiteye sahip yöre. Ring’de iğlerin yüzde 26’sı, open-end’de rotorların yüzde 55’i GAP yöresinde bulunmaktadır. GAP yöresini sırasıyla Marmara, Akdeniz, İç Anadolu ve Ege Bölgesi izliyor. Toplam iplik kapasitesi içinde (ton X ne cinsinden) open-end ipliğin payı GAP yöresinde yüzde 54, Ege Bölgesi’nde yüzde 27, Marmara Bölgesi’nde yüzde 25, İç Anadolu ve Akdeniz Bölgelerinde yüzde 21’dir. Toplamda ton X ne cinsinden kapasitenin yüzde 38’i GAP, yüzde 23’ü Marmara, yüzde 15’i Akdeniz, yüzde 12’si İç Anadolu, yüzde 10’u ise Ege Bölgesi’nde bulunuyor.
Türkiye için gerek istihdam gerekse ihracat açısından son derece önemli olan Türk ekonomisinin itici ve lokomotif gücünü oluşturan bu sektöre ilişkin diğer çarpıcı rakamlar kısaca aşağıda veriliyor:
-Tekstil-Konfeksiyon sektörü Türkiye GSMH’nin yüzde 12’sini (tekstil yüzde 7.5, konfeksiyon yüzde 4.5),
-İmalat sanayi üretiminin yüzde 18 ini,
-İmalat sanayi istihdamının yüzde 40’ını,
-Toplam ihracatın yüzde 40’ını sağlıyor.
-Ülkemizdeki sanayi işgücünün yüzde 20’den, toplam işgücünün de yüzde 10’dan fazlasını sağlıyor. Hazır giyim sektörü 2.5 milyonun üzerinde çalışanı ile toplam istihdama yüzde 21’lik katkı, 10 milyon kişiye geçim olanağı yaratıyor.
-Türk Tekstil sanayi bugün dünyada 13. sırada, Hazırgiyim sektörü ise 6. tedarikçi durumunda
-Türkiye, tekstil-konfeksiyonda Avrupa Birliği (AB)’nin Çin’den sonra ikinci büyük tedarikçisi konumunda.
-Dünyanın 6. büyük pamuk üreticisi olan Türkiye, GAP’ın tamamlanmasıyla pamuk üretimini ikiye katlayarak hammadde sorunu yaşamayacak.
-Türkiye ring sistemde dünyanın en büyük kapasiteye sahip ülkeleri arasında 7. sırada, Open-end sistemde ise 4. sırada yer alıyor.
Ödevi Hazırlayan:
Emrah köroğlu / Ege Üniversitesi - Tekstil Mühendisliği.
lütfen şu bilgileri kısıtlamayın insanlar öğrensin araştırsınlar